Nereden Nereye-1923’te Cumhuriyet‘in ilk ilan edildiği yıllarda, savaştan yeni çıkmış ve yeni kurulmuş Türkiye’nin en önemli ihtiyacı insani temel ihtiyaçlardı.
Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisini
yada diğer adıyla Maslow ihtiyaçlar piramidini bir çoğumuz bir yerlerde duymuşuzdur.
Piramidin en altında yeme, içme,
uyuma, barınma vs gibi en temel ihtiyaçlar bulunur.
Bir üstte güvenlik, güvende
hissetme, bir üstte aidiyetlik, ait olma, bir üstte saygınlık ve en üstte de
kendini gerçekleştirme bulunur.
Maslow’a göre insanlar belirli
kategorideki ihtiyaçlarını karşılayınca, hiyerarşiye göre bir üstteki
ihtiyaçlarını tatmin etme arayışına girerler.
Yani en üstte bulunan kendini
gerçekleştirmeye ulaşabilmek için piramidin en alttan yukarıya kadar olan diğer
tüm aşamalarını tek tek gerçekleştirmiş ve geçmiş olmaları gerekir.
Pandemi, Rusya&Ukrayna savaşı,
gıda krizi, iklim krizi, Slovakya Başbakanına yapılan suikast, İran
Cumhurbaşkanının helikopter kazası ile ölmesi vs. gibi durumlara bakınca,
global dünyada insanlığın hiyerarşideki yerinin en fazla ikinci basamak olan
güvenlik, güvende hissetme basamağı olduğunu görüyoruz.
Peki günümüz Türkiye’si olarak bu
ihtiyaçlar hiyerarşisinin neresindeyiz?
En önemli önceliğimiz kendimizi
gerçekleştirmek mi yoksa saygınlık, aidiyet, güvenlik mi?
Ya da en önemli önceliğimiz gıda,
barınma, okul giderleri vs. gibi temel ihtiyaçları karşılayabilmek mi?
Şu an en öncelikli ihtiyacımız;
kaygımız hangisi?
Son süreçte yüksek faiz getirisinden
kaynaklı olarak konut satışlarında sert düşüş yaşandı ve satışlar nerdeyse
durma noktasına geldi.Bu nedenle de satış yapamayan müteahhitler inşaat
yapımını düşürmek zorunda kaldı ve yeni projelere de başlayamadı.Ama bir yandan
da insanların mevcut daire talebi aynı ve hatta artarak devam ediyor ve bu
durumda piyasada iyice azalmış olan kiralık daire bulabilmeyi çok
zorlaştırıyor.Bulunabilen kiralık dairelerin fiyatları da çok ama çok yüksek ve
hızlı bir şekilde yükselmeye de devam ediyor.Artık kaliteli barınma talebi
yerini sadece barınma talebine bırakmış durumda.
Gıda fiyatları da her geçen gün
biraz daha artıyor ve insanların mevcut geliri kaliteli beslenmeyi
karşılayamadığı için artık sadece beslenmek için gerekli gıdalar alınmaya
çalışılıyor.
Yani 2024 yılına geldiğimizde
Türkiye’nin en önemli ihtiyacının insani temel ihtiyaçları karşılamaya çalışmak
olduğunu hep beraber yaşayarak deneyimliyoruz.Yani Maslow’un ihtiyaçlar piramidinin şuan en altında
olduğumuzu yaşayarak deneyimliyoruz.
Oysaki 1938’li yıllarda Mustafa
Kemal Atatürk bu ülkeyi o dönemin standartları içerisinde ‘’kendini
gerçekleştirme’’ aşamasına kadar taşımamış mıydı?
Nereden nereye..
Varlığınız daim olsun..
Nihat Gider
0 Yorumlar