Aratos Yayınları’ndan
“Tarsus: Bir Ölümsüz Şehre Dokunmak” adlı kitabı yayınlanan Arkeolog Hüseyin
Adıbelli’nin imza günü Tarsus’ta REM Sanat
Galerisi’nde yapıldı.
Uğur Pişmanlık’ın
davetlisi olarak Mersin İçel Tv’de “Aratos’un Penceresinden Felsefe” adlı canlı
yayın programa konuk olan arkeolog Hüseyin Adıbelli, ertesi günü de Tarsus’ta kendisi
için düzenlenen imza gününe katıldı.
Tarsus’ta 1993 yılında ortaya
çıkan antik yol kazısı için Konya Selçuk
Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden gelen arkeolog Hüseyin Adıbelli, yaşadığı Tarsus’la
ilgili gözlem ve düşüncelerini yazdığı bir kitabının imza günü geçtiğimiz günlerde
okurların katılımıyla gerçekleşti.
İmza öncesinde Aratos Felsefe Dergisi Yayın Yönetmeni gazeteci-yazar Uğur
Pişmanlık yaptığı sunuş konuşmasında, “Hüseyin
dostumuz, Aratos
Felsefe Dergisinin ilk dönem yayın kurulu başkanı ve yazarımızdır. Yıllardır
Tarsus’la ilgili tarih, arkeoloji, kentleşme ve kent kültürüne dair gözlemlerini
makale olarak dergimizde yazmıştı. Tarsus’ta arkeoloji kazı yaptığı yıllar
boyunca Tarsus’u benimsemiş ve bu kente karşı kendini sorumlu hissetmiştir. Hüseyin Adıbelli, Tarsus önemli tarihsel ve kültürel
özelliklerine her zaman dikkat çekerek kimi duyarlılıklarımızın gelişmesine
katkıda bulunmuştur. Kendisine ve okur dostlarımıza hoş geldin diyoruz” dedi.
Edinilen bilgiye göre, daha önce dünden bugüne Tarsus adlı
Türkçe-İngilizce kitabı da bulunan Hüseyin Adıbelli de kitabını imzalamadan önce
okurlarla yaptığı söyleşide Tarsus’un değerlerine ve Tarsuslu kimliğine sahip
çıkılması gerektiğini, yoksa yeni yetişen neslin gelecekte ‘ben Mersinliyim” diyeceğini
vurgulayarak, ‘Tarsus: Bir Ölümsüz
Şehre Dokunmak’ adlı kitabına dair
“Bu kitap için seçilen başlıklarından anlaşılacağı gibi hepsi Tarsus’a dokunan
yazılardır. Bu tercihimde, içinde uzunca bir süre yaşadığım şehri sahiplenen,
onu dert edinen, sorgulayan, kısaca sağlıklı bir şehirde yaşama arzusuyla sürdürülebilir
çözümler getiren yerel bakış açısını etkin kılabilmektir. Bir başka deyişle, bu
koca şehrin görünmezlerini, aksayanlarını, saklananlarını, bilinmeyenlerini
tarihe dönük mütevazı değerlendirmelerle pekiştirmektir.
Tabi bu yazılar
şehrin gerçekleriyle yüzleşmek kadar bir yerde Tarsus’un yeniden keşfidir de;
şehrin gizemli özünün ve yerel farklılıklarının ortaya konması yeni alanlar ve
alternatif çabalar demektir. Tarsus için hayati öneme sahip “yaşanabilir şehir”
senaryolarına katkı koyabilmişsem ne mutlu... Kitabın Tarsus’a; bu bilge şehre
bol ışık saçması dileğimle”diye konuştu.
Hüseyin Adıbelli, söyleşi sonrası ise okurlara kitabını
imzaladı.
0 Yorumlar