Bugüne
kadar ülkemizde bu illetten hayatını kaybedenlerin sayısı 5500’lere geldi.
Hergün 15-20 kişi hayatını kaybetmeye devam ediyor.
Şu pandemi sürecinde bu Koronavirüs belasından
kurtulmanın, yakalanmamanın en kısa yolu, temizlik, maske ve sosyal mesafe
kuralı. Birde kimseye sarılmama, birbirini öpmeme, tokalaşmama gibi tedbirlerde
gerekli.
Şu ana
kadar dünyada Koronavirüs’ten hayatını kaybedenlerin sayısı 600 binleri buldu.
Bu az buz bir rakam değil. Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden kişi sayısı
dün dünya genelinde 610 bini devirmişti. Yine dünyada virüs tespit edilen kişi
sayısı 154 milyona yaklaştı. Buna rağmen insanlar eskisi gibi bu illetten
korkmuyor.
Çünkü
gerekli önlemleri alırsak ve kurallara uyarsak, bu Koronavirüs ile birlikte
yaşamaya da alışmamız gerek. Hatta alışmak bir yana birlikte yaşamaya
zorunluyuz.
Aşı
bulunana kadar bunu çekeceğiz. Bu sürede kurallara uymak şart. kendimizi
düşünmüyorsak, karşımızdakini, ailemizdekini düşünelim ve birbirimize bu illeti
bulaştırmayalım.
Normalleşme
sürecinde berberler açıldı, kahvehaneler, cafeler, spor tesisleri açıldı.
Futbol ligleri seyircisiz tekrar başladı ve bitti.. Toplu taşıma araçlarında da
maskesiz binmemek zorundayız. Düğün salonlarında da törenlere belli şartlarda
izin verildi. Düğün salonlarına girişte, ateş ölçümü yapılarak,
maske
takılarak ve ellere dezenfektan sıkılarak giriliyor. Halay yasak, dans yasak.
Karşılıklı çiftetelli oynamak veya erik dalı oynamak serbest. Yeter ki insanlar
maskeli olsun ve birbiriyle temas etmesin diyoruz. Sadece gelin damada o gün
için dans serbest. Ama gelin damadın yakınları da yakın temasta!
Tabi bu
saydığım konular devletin, hükümetin yetkililerinin aldığı tedbirler kapsamında
uygulanan konular. Görünüşte bu tedbirler gerekli mi? Elbette gerekli.. Ama
gidip bakın dolmuşta, berberde, düğün salonunda ne kadar uyarırsan uyar,
müşteriler yada davetlilerden çoğu kurallara uymuyor. Maske tak diyorsunuz.
Takmamak için mazeret çok.
Adam
maskesini ya çenesine, ya başına takmış, yada koluna.. Kimside cebinde
gezdiriyor. Yetkili uyarırca çıkarıp takıyor. Geçen gün bir şahıs hırsızlıktan
yakalanmış, emniyet güçleri adamı götürürken gazeteciler görüntü almaya
çalışıyor. Ama malum şahıs maskesini gözüne takmış. Yani suçunu örtbas etmek,
yada gizlemek için Koronavirüs illetini kullananda var.
Yine bu
Koronavirüs illetini kullanıp kafasına göre hizmet yada ürüne zam yapanlarda
var. Böylelerine beddua etmemek elde mi?
Düğün
salonlarında kurallara genellikle uyulurken, kına töreni, asker uğurlama töreni
gibi dışarıda yapılan törenlerde herkes Koronavirüs’ten bi haber. Dışarıda
maske mecbur değil diye maske takmamak bir yana, kına gecelerinde halay
çekenler, el ele kol kola “Koronavirüs de neymiş? Bize bir şey olmaz” dercesine
bildiklerini okuyorlar.
Bu
gidişle Koronavirüs’de ikinci dalga çok kötü gelecek, ondan korkuyorum. Pandemi
sürecinde işi ciddiye alanda var, almayan da. Denetimler artırılmalı. İllaki
birileri başımızda beklemesin. kurallara uyalım diyoruz. biz söylüyor, biz
dinliyoruz. Aslında bu konuda herkes birbirini kandırıyor dersek yalan
söylememiş oluruz. İnşallah bu bela bayramda daha çok artmaz. Bayramımız zehir
olmaz. Bunu önlemek için tedbir şart...
0 Yorumlar