Türkiye
Emekliler Derneği (TÜED) Genel Mali Sekreteri ve Tarsus Emekliler Derneği
Başkanı Ömer Kurnaz, Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) olarak
emeklilerimizden hiç bir ad altında katkı payları alınmadan sağlık hizmetinin
verilmesini bir kamu hizmeti olarak görüyoruz dedi.
Kurnaz
açıklamasında; ‘’Sağlık hakkı, devletlerin ve toplumların vazgeçemeyeceği temel
bir insan hakkıdır. Sağlık hizmetinden her bir bireyin yararlanması, anayasamızda güvence altına
alınmış, devletimize bir görev olarak verilmiştir. 1 Ocak 2012 itibariyle genel
sağlık sigortası uygulamasına geçilmesi ve her bir bireyin genel sağlık
sigortası kapsamına alınması, toplum sağlığının korunması bakımından örnek bir
düzenleme olmuştur.
Emekliler
için sağlık hizmeti, en temel ihtiyaçtır. Yaşlılık dönemlerinde sağlık ihtiyacı
artmaktadır. Emeklilerimiz için en temel sorun ise çeşitli adlar altında katkı
paylarının alınması ve aylıklarından kesilmesi olmuştur. Türkiye Emekliler
Derneği; emeklilerimizden hiç bir ad altında katkı payları alınmadan sağlık
hizmetinin verilmesini, bir kamu hizmeti olarak görmektedir. Çalıştıkları
yıllarda yüzde 12 gibi yüksek bir oran üzerinden sağlık primleri ödemiş olan
emekliler, hastaneye gittiklerinde aylıklarından yapılan kesintilere itiraz
etmektedirler.
Sağlık
Uygulama Tebliği (SUT) ile emeklilerden de bir takım katkı paylarının alınması,
özellikle de özel sağlık kuruluşlarından sağlık hizmetinin paralı bir sisteme
dönüşmesi, emeklileri zorda bırakmıştır. Muayene, tahlil, tetkik, film ve
ameliyat gibi hizmetlerden alınan ilave ücretler, emeklilerimizin ödeme gücünü
aşmaktadır. Yüzde 200’e varan ve bazı özel sağlık kuruluşlarında bu oranın bile
aşıldığı ilave ücret alınmasına, yoğun bir eleştiri yapılmakta ve özel sağlık
kuruluşları ticari bir işletme gibi çalışmaktadır.
Sağlık
Bakanlığı tarafından belirlenen fiyat tarifelerinin güncellememesi, özel
hastanelerin yürütümünde ekonomik zorlukların yaşanmasına neden olmuş ve
finansman açığının ek ödemeler adı altında cepten karşılanması, sosyal devlet
anlayışına aykırı bir uygulamaya dönüşmüştür.
Gelir
Testi Zorunluluğu Kaldırıldı
Sosyal
güvencesi olmayanların gelir testine gitmesi ve hanede yaşayanların
gelirlerinin brüt asgari ücretin üçte birinden; örneğin 2020 yılı için hanede
kişi başına düşen gelir, 981 TL’den az olması durumunda; genel sağlık sigortası
primi devlet tarafından ödenmektedir. 2019 Kasım Ayı SGK istatistiklerinde; 9
milyon 80 bin 221 kişi gelir testine gitmiş ve kişi başına düşen gelir asgari
ücretin üçte birinden az olduğundan, genel sağlık sigortası devlet tarafından
karşılanmıştır. Gelir testine gitmeyen 2 milyon 344 bin 506 kişinin, asgari
ücretin yüzde 3’ünün karşılığı olan 88,29 TL genel sağlık sigortası primi,
kendilerince ödenmiş ve bu şekilde sağlık hizmetlerinden yararlanmaya devam
edilmektedir.
Diğer taraftan, 4/b kapsamında Bağ-Kur sigortalılarının prim borcuna bakılmaksızın, 2020 yılı sonuna kadar sağlık hizmeti almaya devam edeceğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayınlanmıştır.
Sağlık hizmetlerinin sunumunda muayene, tedavi ve ilaç bir bütündür. İlaçların temininde fark ödenmesi gereken önemli ilaçlar için cepten ödemeler yapılmaktadır. Sağlık gibi bir hizmetin verilmesinde bir takım zorluklar olmasına rağmen, sevk kuralı olmadığından poliklinik sayılarında hedeflerin çok üzerinde bir sayıya ulaşılmıştır. Sağlık hizmetinin doğru bir şekilde alınması ve tedavinin yapılması daha önemlidir
Diğer taraftan, 4/b kapsamında Bağ-Kur sigortalılarının prim borcuna bakılmaksızın, 2020 yılı sonuna kadar sağlık hizmeti almaya devam edeceğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayınlanmıştır.
Sağlık hizmetlerinin sunumunda muayene, tedavi ve ilaç bir bütündür. İlaçların temininde fark ödenmesi gereken önemli ilaçlar için cepten ödemeler yapılmaktadır. Sağlık gibi bir hizmetin verilmesinde bir takım zorluklar olmasına rağmen, sevk kuralı olmadığından poliklinik sayılarında hedeflerin çok üzerinde bir sayıya ulaşılmıştır. Sağlık hizmetinin doğru bir şekilde alınması ve tedavinin yapılması daha önemlidir
0 Yorumlar