Onun
için, bu tür konuları yazmaktan inanın ben de gına geldim.
Suç
sadece vurdumduymaz yetkilerde olsa, o da deÄŸil.
Onlar
kadar, bu memlekette yaşayanlar olarak kabahatin büyük bir parçası bizde de
var.
‘EÄŸitim ÅŸart!’ dedik olmadı.
‘Ceza yazılsın’ dedik yine olmadı.
‘Åžusu eksik, busu olmalı’ dedik o da bazıları ağır aksak
yerine getirildi.
Amma velakin, bu kadar da olmaz dediğimiz daha çok şey var parklara dair.
Adı başında park yahu. Durak yeri
be… Dinlenme mekanı ayrıca…
Åžehrin soluk borusu olan
parklarımızı ne bizler ne de yetkililer koruyamıyorlar maalesef.
Elbette
herkesin başına bir polis dikilecek hali yok değil mi ya.
Çoğu
insan buralara gelip oturmaya korkar oldu bunu bilesiniz.
Zira
çoğunlukla buraların; psikopatlar, sapıklar, ahlaksızlar ve de okul
kaçaklarının meskeni durumuna geldiğini de üzülerek görmekteyiz.
Büyük parklar büyük şehre, küçük olanlar da ilçe belediyelerince
bölüşüldüğünden beri parklarımız daha da gidilmez bir hal aldı.
Önce buradaki temizlik ve bekçilik görevlisini
aldılar.
Ardından da bazılarının suyunu kestiler.
Parklar susuz olur mu? Parklar bekçisiz ve
temizlikçisiz olur mu?
Onlarsız
da olmaz elbette.
Olursa da bakın aşağıdaki gibi olur size
söyleyeyim.
Belediye parklardaki oyun aletlerini, kaykayları,
salıncakları, tahtaravallileri ve daha birçok şeyi modernize edip yeni ve
korunaklı hale getirdi. Zaten bunun için de teÅŸekkür ettik onlara…
Sağ olsunlar, akmayan çeşmesine iki musluk
takarak akar hale de getirdiler.
Çocuklar için yaptırılan o güzelim
salıncak ve oyun aletlerini kimler kullanıyor dersiniz?
Görmeyenlere ben söyleyeyim.
Koca zobular biniyor onlara…
En azının yaşı on beş olanlardan söz
ediyorum. Kızlı erkekli hem de…
Çoğu da
çevre liselerdeki okul kaçkınları ve de genç sevgililer…
Kolan
çekiyorlar salıncaklarda…
Anneler,
teyzeler ya da dedeler küçük torunlarını bindirmek için bekleye dursun,
umursamadan birbirlerini sallayanlar da var, kaykaylardan kayanlar da...
Birkaçının uzaktan fotoğraflarını da çektim ben kanıt olarak. Bakın en
son geçen hafta çektiğim fotoğrafta neler var. Muhtemelen 16-18 yaşındaki üç
koca zobu, çocuk kaykayının tepesindeki plastik kubbesine çıkmış ve sincaplar
gibi bir o tarafa bir bu tarafa geçiyor.Muhtarımız “höst!” dedi olmadı.Zabıtaya
ve polise telefon etti hiç gelen olmadı. Daha ne yapsın adam? Onlara biraz daha
sert çıksa belki de kavga çıkacak.
“Yahu siz ne yapıyorsunuz? Burası
küçük çocuklar için” diyen bir görevli de yok,’ÅŸu yaÅŸtan yukarısının binmesi ya
da kullanması yasak’ uyarısı da...
VatandaÅŸ
olarak;” ne yapıyorsunuz? Ayıptır, yasaktır” demek bize
göre değil.
Adam “sana ne!” dese al başına
belayı…
Çevre okullardaki görevliler de”
ders saatinde bizim çocuklar burada ne arıyorlar?” diye de sormuyorlar zaten.
Polis ise hiç karışmıyor bunlara…
Karışsa ne yapacak ki!?
Bir kaçını yakalayıp götürse,
”kabahatler kanunun da’ belki de yeri bile yoktur bunun.
Aklıma iki öneri geliyor bunlar
için.
Birincisi, buralara mobese kameraları koyup
takip ve gereÄŸinin yapılması…
Ya da ‘ZOBU PARKLAR’ yapıp, hala
çocuk kalan büyüklere de böylesi oyuncaklar kurmak gerekiyor herhalde.
0 Yorumlar