30 Mart
2017 Perşembe gününü 31 Mart 2017 Cuma gününe bağlayan gece rahmet, bereket ve
mağfiret mevsimi olarak nitelendirilen üç aylara girdiğimizi müjdeleyen Regaip
kandilidir.
Bu gece, manevî iklimi ile benliğimizi kuşatan, gönüllerimizi
ferahlatan üç aylara ulaşmanın mutluluğunu inşallah bir kez daha yaşayacağız.
Bu gece aynı zamanda Kur’an ayı Ramazan-ı Şerifin müjdecisidir.
Gönüllerimizin manevi doyum mevsimi olan Receb,
Şaban ve Ramazan ayları; Hakk’ın rahmet, bereket ve mağfiretine olan
iştiyakımızı son noktaya taşıyıp huzur iklimine doğru seyahat ettiğimiz
müstesna zaman dilimleridir. Dini hayatımıza canlılık katan bu aylar, aramızda
insani değerlerin ve ahlaki erdemlerin artmasına, yardımlaşma ve dayanışma
bilincinin çoğalmasına, inananların hayır ve iyilikte birbirleriyle yarışmasına
vesile olur.
Müminler için bütün günler ve aylar, Allah’ı hoşnut
etmek ve rızasını kazanmak amacıyla ve ubudiyet bilinciyle geçirilir. Bununla
birlikte üç aylar olarak bilinen kutlu zaman dilimi, manevi coşkuyu daha yoğun
yaşayacağımız, günahlarla sarsılan ruh dünyamızı ve kalbimizi yeniden imar
edeceğimiz, nefis muhasebesi yapacağımız, ibadet ve taate, tövbe ve istiğfara,
hayır ve hasenata, iyilik ve güzelliklere daha fazla yöneleceğimiz rahmet,
mağfiret ve arınma mevsimidir.
Ramazan ile taçlanan bu manevi mevsim, “Allah’ın
emrine itaat ve Allah’ın yarattıklarına şefkat göstermek” şeklinde formüle
edilebilecek olan İslâm’ın rahmet mesajlarının mümin dimağlarda ve gönüllerde
diri tutulmasına, toplumsal hayatta da daha fazla hissedilmesine vesile
olmaktadır. Üç aylardan Receb ve Şaban ruhen ve bedenen insanı
Ramazan-ı Şerife hazırlar. Bu sebeple Resûl-i Ekrem (sas), Receb ayı
girdiğinde, “Allah’ım! Recep ve Şaban’ı hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan’a
ulaştır!” diye dua etmiş ve üç ayları sevinçle karşılamıştır.
Receb ayının ilk Cuma gecesi Regaip Kandilidir.
Regaib, arzu, istek, emel ve tutku anlamlarına gelmektedir. Regaib, diğer bazı
kandillerimiz gibi tarihte yaşanmış bir gecenin sene-i devriyesi değildir.
Regaib, geleceğe yönelik arzu ve isteklerimizi, emel ve tutkularımızı gözden
geçirme imkânı veren mübarek bir gecedir.
Regâib gecesi için referans olarak verilen İnşirah
suresinde, insanın gönül ferahlığını yakalaması ve zorlukları yenmesi ve
üzerindeki boyundurukları atması için, “Rağbetiniz sadece Rabbinize olsun” (İnşirah
7) buyrulmuştur. Dolayısıyla Regaib, arzu ve isteklerimizi, emel ve
tutkularımızı, rağbetlerimizi iyiye, doğruya, güzele, faydalı olana,
regaibimizi Rabbimize yöneltmek, bütün işlerimizi Cenab-ı Hakk’ın rızasına
uygun hâle getirme çabasıdır. Zira kalplerimizin inşirahı, yüreklerimizin
huzuru, gönüllerimizin neşe ve sevinci ancak bu sayede mümkündür. Aynı şekilde
bellerimizi büken günahlarımızdan, hata ve kusurlarımızdan, sinelerimizin ağır
yüklerinden kurtulmak, şanımızı yüceltmek, güçlükleri yenmek ve işlerimizi
kolay kılmak için de rağbetimizin daima Rabbimize yönelik olması gerekir.
Cenab-ı Hakk’ın engin rahmetine, ilahî lütuf, inayet,
ihsan ve ikramlarına mazhar olan bu mübarek gün ve gecelerde kendimizi yeniden
gözden geçirelim. Günah ve hatalarımızla yüzleşelim. Nefis muhasebesi yapalım.
Din-i mübin-i İslâm’ın manevî ikliminde gönül huzuru, istikamet ve öz güven
kazanmaya çalışalım. İhtiraslarımızı dizginleyip menfaat ve çekişmelerden uzak
duralım.
0 Yorumlar