MİLLİ
EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ, "TÜRKİYE'NİN EĞİTİMDEN DAHA ÖNEMLİ HİÇBİR
SORUNU YOKTUR" DEDİ.
Mersin
Valiliği'nin ev sahipliğinde Tarsus’ta muhtarlarla bir araya gelen Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'a Mersin Valisi
Özdemir Çakacak, milletvekilleri ve Tarsus Belediye Başkanı MHP'li Şevket Can eşlik etti. Burada konuşan Bakan Yılmaz,
Türkiye'de eğitimin çok önemli olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"
Milli Eğitim Bakanı olarak şunu söylüyorum, bunda herkes mutabık. Türkiye'nin eğitimden daha önemli hiçbir
sorunu yoktur. Eğitimimiz iyi olursa sağlığınızda iyi olur. Eğitiminiz iyi
olursa güvenliğinizde iyi olur. Eğitiminiz iyi olursa üretiminizde artar.
Eğitiminiz iyi olursa gelirinizde artar. Dolayısıyla diyoruz ki Türkiye'nin birinci sorunu eğitim, eğitim,
eğitim. Eğitimi çözersek, diğer sorunları çözmek çok daha kolay olur diye
düşünüyoruz. Gerçekten çok şeyler yaptık, her şeyi yaptık demiyoruz,
yapmadıklarımız var, yapamadıklarımız var. Ama çok şey yaptık. Her şeyi yapamadık,
ama çok şey yaptık. Biz dedik ki eğitim bizim için en önemli iş. Geçmişten
örnek verince o dönemdeki iktidarda olan partiler, kınamak için veya
eksikliklerini söylemek için söylemiyorum. Biz de olsak belki aynı rakamlara
gelecektik. Ona bir şey demiyorum ama aldığımız mesafeyi göstermek için
söylüyorum. 2002'de buydu şimdi budur diyorum. 2002 yılında merkezi bütçesi var
devletin. O bütçeden bütün kurumlara sağlığa sosyal güvenliğe eğitime kaynak
ayırır. 2002'de eğitime ayırdığımız pay 11 milyar lira. O zaman genel hükümet
bütçesinin yüzde 10'una denk geliyor. Şimdi bizim dönemimize geldik 122 milyar
lira. Yüksek öğretim dahil eğitime para ayırıyoruz. Bütçedeki karşılığı ne
kadar yüzde 20. Allah için elinizi vicdanınıza koyun karar verin. Yüzde 10
bütçesinden pay ayıran hükumet mi eğitimi öncelikleştirmiştir. Yoksa yüzde 20
ayıran mı?" şeklinde konuştu.
Konuşmasının
ardından Tarsus Belediye Başkanı Şevket
Can, Nusret Mayın Gemisinin maketini takdim etti. Daha sonra muhtarların sorunlarını dinleyen Bakan Yılmaz
AK Parti Tarsus İlçe Teşkilatını
ziyaret etti. Burada partililere hitab
eden bakan Yılmaz, daha iyi hizmet için
daha iyi bir yönetime sahip olunması gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:
"Sizin
önünüze 16 Nisan'da bir fırsat geliyor. Bu getirdiğimiz sistem daha demokratiktir.
Millet demokrasinin yanında yer alır. Bana soracaksınız, nasıl daha demokratik
olabilir? Çok net, eksik varsa da söyleyin. Biz 2002 yılında seçime girdik mi,
girdik. AK Parti olarak yüzde 34 oy
aldık. Yüzde 34 ile bu ülkeyi yönettik mi, yönettik. Ondan sonraki seçimde
yüzde 46 oy aldık. Türkiye'nin tamamını
tek başımıza yönettik. Ondan sonra bir seçime girdik, en son kasımı vereyim
yüzde 49 oy aldık. Yüzde 49 ile
Türkiye'nin tamamını yönettik. Peki şimdi 16 Nisan'dan sonra bir kimse
bu ülkeyi yönetmek isterse yüzde 34 oy alsa yönetebilir mi? Yüzde 44 alsa
yönetilir mi? Yüzde 47 alsa yönetebilir mi? Yüzde 49 alsa yönetebilir mi?
Mutlaka yüzde 50'nin üzerinde oy alması lazım. Doğru mu? Yüzde 34 ile bu ülkeyi
yönetmek mi daha demokratik yoksa yüzde 50'nin üzerinde milletin yarısından
çoğunun desteğini alan birisinin bu ülkeyi yönetse mi daha demokratik olur? Bu
sistem uzlaşma getirir. Biz uzlaşma istiyoruz, biz keskinlikler istemiyoruz. 80
milyon beraber yaşayacağız. Bunun için kamplaşma olmaması lazım. Sert dilin
olmaması lazım. Hepimiz bir diğerimizi olduğu gibi kabul etmesi lazım. 16
Nisan'da gelen sistemle kimsenin tek başına, hiç kimsenin tek başına yüzde 50
oyu yok. Bizim bu yüzde 50 oyu alabilmek için MHP'li kardeşlerimizle omuz omuza
yürümemiz lazım. İşte bu, uzlaşma demek. Eğer MHP'yi dışlarsanız yüzde 50 oy
alamazsınız. veya bir başka parti. Dolayısıyla da uzlaşma gerektirecek. O halde
uzlaşmanın neresi kötü."
Yılmaz,
kendilerinden önceki dönemlerde yatırımların geç yapıldığını ve bitirilemediğini
aktararak, yaşanan çeşitli sıkıntıları aktardı.
Cumhurbaşkanlığı
hükümet sisteminin getireceği yenilikleri anlatan Bakan Yılmaz, sistemin daha demokratik
olacağını kaydetti.
0 Yorumlar